17 Haziran 2011 Cuma

İki Huysuz ve Ben


Kallavi bir kararsızlık var üzerimde. Bir avuç bilemeyiş, bir tutam korku, bolca şaşkınlık. Kararsızlığın ne demek olduğunu çok kere yaşasam da, biliyorum bu sefer farklı durum. Yol ayrımındayım, seçeneklerin kıyısında. Dem-be-dem keşmekeşten ufuk çizgisi alacalı geliyor gözüme.

Uzun zamandır aklımda. Tıkır tıkır bir sesler çıkarıp duruyor. Aniden huzursuz ediyor, durdur durdurabilirsen. Artık karar zamanı derken, vazgeçiyorum hemen.  O da bilhassa bu anlardan besleniyor. Geçenlerde adını da fısıldadı bana: "Artık-roman-yaz!"

Artık-roman-yaz'la bir yıldır içli dışlıyız. Bir ara pes ettirmişti beni. Başladım yazmaya birkaç satır. Vazgeçtim sonra. Başladı konuşmaya, susmak bilmedi o gün bugün. Gemi azıya aldı git gide. Son birkaç gündür Artık-roman-yaz'la aramız süt liman. Çünkü bir anlaşma yaptık. Söz verdim ona, söz verdim yazacağıma. Tam kurtuldum derken haşarıdan, arkadaşını bırakıp gitmiş buraya. Gelen gideni aratır derler ya,  Artık-roman-yaz yeni gelenin yanında masum bir bebek misali. Adını sormaya gerek kalmadan, çığlığı yankılandı her tarafta: "Artık-hangi-konuda-yazacağına-karar-ver!"

Planım ondan da hemen kurtulmak. Ama o kadar kolay olmadı, olmuyor. Eskiden başladığıma mı devam etsem, yoksa yeni bir şeye mi bilmiyorum. Sanatlı bir dil mi kullansam, konuşma dili mi karar veremiyorum. Fantastik bir şeyler mi yazsam, hayatın içinden mi şaşıp kalıyorum. Bir başladı mı bu sorular ardı arkası gelmiyor. "Artık-hangi-konuda-yazacağına-karar-ver!"  Efendi'de basıyor kahkahayı. O ne kahkaha! Kara tahtanın üzerinde tırnakla çıkarılan sesin yakın akrabası muhtemelen. Uykusu yok, dinlenmesi yok. Yedi gün, yirmi dört saat faaliyette.

İşte bu yüzden bu günlerde çok karışığım. Kotarabilirim bu işi diye kendimi motive ediyorum. Başka konularda kararsız olabilirim ama bu konuda kararlıyım: Başlıyorum bir şeyler yazmaya. En iyisi denemek rastgele birini, atmak kendini yazının ılık sularına. Çok kafa patlatmamak. Ayrıntılarda boğulmamak. En önemlisi de artık şu Kafamıniçindekigiller'den kurtulmak. Başlayacağım kulaç atmaya. Karşı kıyıya ulaşma umuduyla...

5 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

bence de yazmalısın, kelimelere hakimiyetini ve kullanışını çok beğeniyorum.
Kolaylıklar diliyoruım

zero dedi ki...

Yolun açık olsun diyeyim, sonucun ne olduğu hiç önemli değil, bence önemli olan insanın sezgilerini ve iç sesini dinlemesi.

Kontrast dedi ki...

Sevgili arkadaşlarım,

İkinize de çok teşekkür ederim. Şu günlerde desteğinize özellikle ihtiyaç duyuyorum. Çünkü roman yazmak yıpratıyor insanı, her şeyi beğenmez yapıyor. Yazdığım her satır etime batıyor adeta. Bazen vazgeçecek gibi oluyorum.

Ama devam edeceğim, etmeye çalışacağım.

Adsız dedi ki...

Yazılarını her zaman beğeniyorum ve seni destekliyorum.Bence sen yazmaya başla birkaç konuda başlarsın,hengisi devam ediyorsa o konuyla devam edersin karşı kıyıya doğru...
Bu yazıları yazabilen roman da yazar;)

Baykuş gözüyle

angel dedi ki...

öncelikle bu günlerde çok yorum yazdım size.. umarım sıkılmadınız.. kitap yorumlarına bakarken takıldım ve kaldım... yazılarınız kaleminiz çok bağlayıcı..insan çok okuyunca, yada yaşadığı olaylardan mıdır.. o anki psikolojimi.. bilemiyorum ama yazmak acaip iyi geliyo.. belkide devam edilse muhteşem eserlerde çıkacak... ama o ruh sakinleşiverince yazdıkların saçma geliyo nedense bende öyle oluyor... ama ne olursa olsun.. yazın..hangisine yüreğiniz yetiyosa onu yazın... şimdiden kolay gelsin....

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...