Kadınlar. Gerçekten de tarihin akışını etkileyen unsurların en önemlisi. Çünkü ister köle olsun ister imparator -ne kadar mantığıyla hareket ettiğini söylersen söylesin- âşık olduğu kadının etkisi altında kalır elbette. Üstüne üstlük bahsettiğimiz kadın Safiye Sultan, Hürrem Sultan ya da... Kirâze gibi biriyse!
Kirâze hırsı, zekası ve çekiciliğiyle Osmanlı haremini - ve tabii ki de Devlet-i Aliyye 'yi de ! - etkilemiş Yahudu biri. Kocasının kuyumculuk kartvizitini kullanarak haremi, Hürrem Sultan'ın gönlünü kazanmakla başlayıp, tek tek ele geçiren Kirâze aynı zamanda da Safiye Sultan'ın akıl hocası ve sırdaşı. İktidârın, zenginliğin, cazibenin ve şehvetin "kitabını" yazmış biri adeta. Osmanlı'dan Venedik'e , İngiltere'den Fransa'ya onun adı herkesin kulaklarında. Osmanlı'yla ticaretin anahtarı onun ellerinde. Politika kirli iştir derler ya, bir de buna harem cephesi eklenince hüsranlı sonlar baş gösterir. Kirâze'nin de öyle oluyor velhasıl, 88 yaşında sipahi isyanı onun sonu oluyor.
Roman sadece Kirâze üstüne kurulu değil. Yanlış anlaşılmasın roman adeta "tarih yazıyor", Kirâze ve ailesi bizim için olayları onların gözünden izlediğimiz kişiler. İspanya'dan kovulan binlerce Sefarad Yahudisi'nin yaşam mücadelesininden başlayarak Osmanlı ve diğer birçok ülkenin tarihinin azımsanmayacak bir kısmını kaplayan bir roman.
Kitap Sefarad Yahudileri'nin hayatını gözler önüne seriyor. Yahudi geleneklerinden (barnitzba vb.) mutfağı ( boyos vb.) ve diline (Ladino) kadar başarılı bir anlatım içeriyor. Aynı zamanda Yahudilerin Osmanlı ve Avrupa saraylarının dinsel, ekonomik ve politik hayatını nasıl yönlerdiğini çok canlı bir şekilde gözler önüne seriyor:
"Ama sizi daima hatırlayacağız İspanya kralı ve kraliçesi, tıpkı daha önce bize kötülük edenleri hatırladığımız gibi. Sizden intikamımızı tarih kitaplarından alacağız. Adınız sonsuza kadar lekelenecek, bunu hiçbir ordu yapamazdı size. Sizi ve korkunç fermanınızı sonsuza kadar unutmayacağız."
Katolik ve Protestan çekişmelerini, sultanların ve kralların bilinmeyen yönlerini, haremin acımasızlığını, İngiltere kraliyetini, Anna Boleyn'i, Tudors'ları, Venedik karnavallarını, isyanları, uslanmaz yeniçerileri, yakıp kavuran İstanbul yangınlarını, 1509 Büyük İstanbul Depremi'ni, papalığın iç yüzünü, ensest ilişkileri, şehvet dolu aşkları ve bunların fazlasını Kirâze'de bulabilirsiniz...
Kitabın bölümlerinin tarih tarih ayrılmış olması takibi kolaylaştırıyor ve bir nevi günce havası sağlıyor. Yer yer olayların belirtilmesi de olaya derin bir tarihi araştırma havası veriyor. Kitabın ilk sayfalarında verilen harita çok kullanışlı, olayların coğrafyalarını takip etmek güzel bir ayrıntı.
Entrika sevenler için biçilmiş kaftan, aynı zamanda çok da şaşırtıcı olaylar yer alıyor. Kitabın sürükleyiciliğini sağlayan temel olaylardan biri tesadüfler serisi üzerinde yürüyor. Yaşanan her bir olay insanı ters köşeye yatırıyor, büyük de bir trajedi içeriyor. Kitabın sonunu merakla bekleten cinsten.
Karakterler bol, akılda kalıcı. Tanıdık simaları da bulabilirsiniz, Kanuni, Yavuz ve Hürrem gibi...
Solmaz Kâmuran ilk defa okuduğum bir yazar. Çok beğendim ve başarılı buldum. Anlatımı akıcı. Ve aradığım en önemli özellik sanatsallık içermesi. Betimlemeler - bilhassa İstanbul betimlemeleri- usta elinden çıkma. Okuru derinden sarsan muhteşem bir resim çiziyor.
Daha çarpıcı kapak tasarımı olabilirdi. Çünkü hepimiz hakkında pek bilgi bilmediğimiz kitapların kapağından etkileniyoruz az biraz. Daha albenili bir kapak satışı artırır. Düzenleme yapılmalı bence çünkü bu kitap okunmayı ve çok satılmayı fazlasıyla hak ediyor.
Solmaz Kamuran'a ve İnkilâp yayınlarına teşekkürlerimi sunarım.
Puan :4,5'tan 5.
Edebiyatla kalın...
Kubilay